İnternette Arayınız!

29 Haziran 2013 Cumartesi

Başörtüsü Zulmü Devam Ediyor/ Bekir AKKAYA

Güya Üniversitelerde Başörtüsü sorunu Bitti.
Yalan...
Hem de Şimdi daha da derinden yapılıyor...
Kız çocukları aşağılanıyor...
Sorgulanıyor....
Alaya alınıyor...
Yazılı olmayan uygulamalrda düşük not veriliyor...
İsimlerinden bile anlam çıkartılıyor...
Sınıflarda bırakılıyor...
Yılları Çalınıyor...
Hiç bir uygulamaya katılmayan öğrenciler bizim kafadan diye geçiriliyor...
Örtüsünden ve inancından dolayı çocuklar sınıfta bırakılıyor...
Üniversitenin kendi içindeki iktidar mücadelesinde...
Çocuklar Harcanıyor...
Hiç bir yetkili bunlara önlem almıyor...
Yine ikna metotları uygulanıyor...
Hatta daha da ötesi başı açık olanlar bile inancından dolayı süründürülüyor...
Zeki öğrencilerin önü kesilmek isteniyor...
Bunun sonu

24 Haziran 2013 Pazartesi

İstanbul Kumrulular Derneğinden Bekir Akkaya'ya Teşekkür

İstanbul Kumrulular Derneği'nden "Dernek Çalışmalarına Katkıları Nedeniyle" Bekir Akkaya'ya Dernek Başkanı Celalettin Dervişoğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çaya tarafından Teşekkür Plakati

Kumru Müftülüğü'nden Bekir Akkaya'ya Teşekkür Belgesi

Kumru Müftüsü Sayın Abdullah Pamuklu'dan "Kumru Müftülüğü Etkinliklerine Katkı Nedeniyle" Bekir Akkaya'ya Teşekkür Belgesi Verildi

Kumru İlçesi (1992)

1962 Yılı Kumru İlçesi
Bekir Akkaya Arşivi
İlk Kez 2000 Yılında www.kumru.org sitesinde Bekir Akkaya Tarafından Yayınlanmıştır...

Atları Konuşturan Adam Zaloğlu Rüstem/Haber

İki gün önce Zaloğlu Rüstem Ağa olarak tanınan Çokdeğirmenli Cemal İşcan’ı ziyarete gittik. Dostum Harun Muslu Zaloğlu Rüstem için “Atları konuşturuyor ve horozların dilinden anlıyor.” Derdi de inanmazdım. Ama gördüklerim karşısında inanın hayrete düştüm.


Çevresinde Zaloğlu Rüstem Ağa diye bilinen Cemal İşcan 30 yıldır atlarla uğraşan birisi. Karadeniz Bölgesinde tüm at yarışlarına katılarak onlarca ödül almış. Yarış aleminde ne tanımadığı ne de onu tanımayan kimse var. En önemli özelliği ise atların dilinden anlaması.

Zaloğlu Rüstem sadece atlara değil Horozlara da büyük ilgisi var. Nasıl atlarla ilgili tüm ayrıntıları biliyorsa aynı şey horozlar için de geçerli. Bir ara anlamadığımız bir sesler çıkardı akabinde kendisinin gözü gibi koruduğu horuz yanımıza çıka geldi. Bizlerin bakışları arasında horozun kulağına bir şeyler fısıldadı ardından horoz tam otuz beş saniye öttü. Ötmesini ancak horuz yere bayılınca kesti.
               Çokdeğirmenli Cemal İşcan horozları Kırıkkale’den getirdiğini ifade ederek “ Bu horozlar öyle bir horozdur ki bunlar Denizli’den getirilip Kırıkkale’de farklı bir tür oluşturuluyor ve ben de şimdilik burada yaptığım değişik bir yöntemle daha da farklı bir tür oluşturuyorum. Geliştirdiğim bir metotla da konuşamadığı halde benim dilimden anlayan bir “Horoz türü” geliştirdim. Ve bu horozlar yetişkin bir evlattan öte beni dinler

Diyalog Yazımıza Cüneyt Şenel'den Açıklama Geldi

selamunaleyküm sevgili hocam.
bu akşam çok ilginç bi tevafuk oldu sizle paylamak istedim.:)
sizin diyaloğun çuvallaması yazınızı okudum. ve orda geçen HAK GELDİ BATIL ZAİL OLDU. ayetini düşünüyordum.. sonra hali haızrda okuduğum bediüzzaman ın muhakemat eserine devam ettim. inanır mısınız. aynı konudan bahsedilen bi bölümle karşılaştım. ilgili bölümü sizle paylaşmak istedim.bediüzzamanın ifadelerinde ilgimi çeken kısımlar.dili çok ağır bazı yerleri anlamadım ama.Ve mazi başkalara ve istikbal bize ait olacağına beşaret verir.diyo.. mesela.. ve anladığım kadarı ile belki yanlış

17 Haziran 2013 Pazartesi

Kumru İlçesi Siyah Beyaz

Bekir Akkaya'nın Arşivinde bulunan bu fotoğraf ilk kez  Bekir Akkaya Tarafından www.kumru.org'ta yayınlanmıştır.

Kumru İlçesi (Eski Bir Fotoğraf) -Bekir Akkaya Arşivinden...

Bu Fotoğraf Arşivimizde Olup ilk kez Bekir Akkaya Sayfası olan http://my.opera.com/kumruhaber 'ta Yayınlanmıştır...

Kumru İlçesi -Siyah Beyaz(1975)

Bekir Akkaya'nın Arşivinde bulunan bu fotoğraf İlk kez Yine Bekir Akkaya Sayfası Olan www.kumru.org'da Yayınlanmıştır....

1961 Yılı Kumru İlçesi

1961 Yılı Kumru İlçesi
İlk Yayınlandığı Yer : www.kumru.org
İlk Yayınlayan : Bekir AKKAYA

13 Haziran 2013 Perşembe

Kendime Öğütler - Şiir / Bekir AKKAYA

Bu kez sizlere 25.07.1976 Pazar günü “Kendime Öğütler” adında yazdığım bir şiiri sunmak istiyorum. Bundan tam 32 yıl önce yazdığım bu şiiri yaz tatilinde moralimin bozuk olduğu bir günde Fizme – Karapınar Mahallesinde bir mısır tarlasının içersinde yazmıştım. İşte söz konusu o şiirim.

KENDİME ÖĞÜTLER

Kendim bu yolumuz bir hayli uzak.
Uzak yolu bırak tez gidemezsin.
Gidilecek yerler vahşi ve çorak.
Bu gidilecek yeri sen bulamazsın.

*********
Bu inat düşünce seni yok eder.
Bırak bunları da biraz beri gel
Bu işler kötüdür az kendine gel.
Bu inatla sen iş beceremezsin

*********
Gönül dedim sana kıl namazını.
Büyük sözüne git tut ramazanı.
Nefis kötü şeydir aldatır seni.
Kaybolduğun dağda yol bulamazsın.

*********
Annen ihtiyardır baban ihtiyar.
Sözünü dinleyen olur bahtiyar.
Gönül dediğin de vefasız bir yar.
Deşilir yaralar sardıramazsın.

Hergele - Şiir / Bekir Akkaya

Hiç emek vermedi pahalı sattı.
Yemin billâh etti, çok yalan kattı
Sıkıştığı yerde attı da attı.
Uzaktan göründü bak şu gelene.
Mahalleyi sulandırdı hergele…

*******
Bir camiye gitti, yalandan kıldı.
Bilmediği şeydi, kıldı da kıldı.
Hacı gördü hoca gördü sarıldı.
Fetvayı bastırdı, dağıttı yine.
Mahalleyi karıştırdı hergele.

*******

Ben sizdenim dedi, öteye geçti.
Meyhaneye gitti içti de içti.
Davette yedikçe kendinden geçti.
Sofranın başına oturdu yine.
Kafaları karıştırdı hergele.

*******
Tevbe şükür dedi, yalan konuştu.
Bulduğu kazları yoldu da yoldu.
Ne oradan oldu, ne şurdan oldu.
Güçlü gördüğüne takıldı yine,
Kafaları karıştırdı hergele…

11 Haziran 2013 Salı

Görme Engelliler Derneği Tüzüğü

KARADENİZ GÖRME ENGELLİLER DERNEGİ ANA TÜZÜCÜ

BİRİNCİ KISIM GENEL HÜKÜMLER

MADDE 1- DERNEGİN ADI-MERKEZİ ve AMBLEMİ:

Derneğin Adı : "Karadeniz Görme Engelliler Derneği" dir.
Merkezi : Ordu iline bağlı Kumru ilçesidir.Ordu iline bağlı Fatsa ilçesinde irtibat bürosu bulunmaktadır. İkametgahı: Samur Mahallesi Belediye İş hanı Kat : 1
Amblemi :Daire içinde fındık fındığın içinde göz, dairenin üst çemberinde derneğin ismi alt çemberinde ise Karadeniz görme engelliler derneği 2007 yazısı mevcuttur

MADDE 2- DERNEGİN AMACI ve ÇALIŞMA KONULARI:

Derneğimiz, görme engellilerin her türlü sorunlarına demokratjk, çağdaş, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine bağlı olarak çözüm getirmeyi amaç edinmiştir. Bu doğrultuda ülkemizin her tarafında ve yurt dışında faaliyet göstererek;
a) Görme organı kaybının. önlenmesi görme engellilerin tespit edilerek eğitim, rehberlik, rehabilitasyon sorunlarının çözülmesi, görme engellileri , topluma tanıtma ve toplumla kaynaştırılması amacıyla çalışmalar yapar.
b) Görme engellilerin istihdam edilebileceği meslekleri araştırır, amacına uygun işyerleri açar, işletir, özürlülerin istihdamını yaygınlaştırmak amacıyla resmi ve özel sektör kuruluşlarıyla işbirliği yapar.
c) Görme özürlülerin ihtiyaç duydukları araç ve gereçlerin sağlanması için satın alma, üretim, ithal, vb yöntemlerle çalışmalarda bulunur.
ç) Görme engellilerin ekonomik, kültürel ve sportif ihtiyaçlarının giderilmesi için yurt, pansiyon, stüdyo, matbaa, kütüphane, lokal, kamp, misafirhane, yardımlaşma sandığı, vakıf, iktisadi işletme, şirket, rehabilitasyon merkezi, sosyo-kültürel tesis, eğitim merkezi, dershane vb. yerleri kurar, devralır ve işletir.
d) İhtiyaç sahibi görmeyen öğrenci ve işsizlere eğitim ve sosyal amaçlı yardımlarda bulunur.
e) Görmeyenlerin hukuki, sosyal, ekonomik,

Kumru ve Köylerinde İlk Kurulan İnternet Sitesi Fizme.com

Kumru’un ilk internet sitesi olan www.fizme.com sitesi kurulduğundan bu yana ilgi ile takip ediliyor. Dünyanın tüm Fizmelilerini sayfalarında buluşturan site yüzlerce fotoğraf barındırıyor. Fotoğraflar arasında “Vefat Eden Tüm Fizmelilerin” fotoğraflarının da yer aldığı sitenin özellikle ziyaretci defteri uzak ve yakın tüm Fizmelilerin olduğu gibi çevre köy ve ilçelerinden de haberleşmelerin büyük katkı sağlıyor.

Sitede ayrıca Fizme Sitesinin Sahibi ve yönetmeni Mehmet Arşin’in de şiirleri bulunuyor. Almanya’da bulunan bir memleket sevdalısı Mehmet Arşin’le birlikte oğlu Engin Arşin’de bu sitede gurbetteki Fizmelileri buluşturma noktasında büyük gayret sarfediyor.

www.kumru.org sitemizin de sponsorluğunu yürüten Mehmet Arşin’e bu karşılıksız memleket hizmetinden dolayı sitemiz adına teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.

www.fizme.com Sitesi'ni ziyaret ederek kurulduğundan bu yana yüzlerce fotoğrafa ulaşmanız mümkündür.

NOT: Kumru.org sitemiz Değerli Dostum Mehmet Arşin sayesinde bugünleri gördü. SİYARETCİLERİMİZ ADINA DA TEŞEKKÜRLER …Bekir AKKAYA/KUMRU HABER/KUMRU

Bir Türküyle Sarıkamış - Şiir ve Yazı / Bekir AKKAYA

Destanları ve Halk Türkülerini çocukluktan beri severek okurum. 1970'li yıllarda, bugün çok fazla alışık olduğumuz cinayet ve buna benzer haberler bir şekilde destanlaştırılır ve sokaklarda beş veya on kuruşa satılırdı. Boyna asılı teyp eşliğinde destan satan kişiyi biz çocuklar büyük bir ilgi ile izler, aldığımız destanı evlerimize götürür aynı makamla büyüklerimize okurduk. Bilhassa yaşlı büyüklerimiz "ah yavrum-vah yavrum!" eşliğinde gözyaşları sel olur, destanlar büyük bir özenle korunur, bütün köylerde elden ele dolaşırdı. Destan dörtlükleri daha çok "anneler-babalar" kelimeleri ile biterdi. Destanı çok güzel okuyan çocuklar her ortamda aranır, bulundukları yerlerde önemsenir izzet ve ikramlarla takdir edilir ve aferimlerle destan tekrar tekrar okutturulurdu. 
Her Halk Türküsünün bir hikâyesi mevcuttur. Hatta bir çok halk türküsü destanların ufak bir bölümü olarak karşımıza çıkar. Destanların en önemli özelliği hikâyeyi de içersinde barındırarak olayı en ince ayrıntısına kadar işlemesi ve tüm insani duyguları birazda abartılı olarak destana yansıtması destanın halk tarafından kabul

İsmet Erçal'ın Zaman Tüneli Kitabı'na Takdim Yazısı/ Bekir Akkaya

TAKDİM /Bekir AKKAYA

"C. Sandburg :- "Şiir, karada yaşayan ve havada uçmak isteyen bir deniz hayvanının günlüğüdür."derken. İlhan Berk ise "Ustalık kazanılır; ama çocuk olmak yitirilirse, şiirin büyük damarlarından biri yok olur." İfadesini kullanır. 
İnsan gerçekle hayal arasında gidip gelir. Gerçek gönülden, hayal gönülsüzlükten oluşur. Gönüle yaklaşıldıkça özede yakınlık başlar. Öz ise bakidir. 
Herkese ölüm kaçınılmazdır. Özde ise ölüm yoktur. Gerçeğin öz olduğunu kabul edenler ölseler de öze dönüşün başı ve yeni bir doğuş olduğunu bilirler. Özde zaten dünyaya doğmakla var olmamıştır. Öz vardır ve ölümsüzdür. 
İlerinin ilerisi olduğu gibi, gerinin de gerisi vardır. Bu iki arada en çok dolaşanlar ise şairler ve şair ruhlulardır. 
Öze yaklaşıldıkça sözcükler kendiliğinden oluşur. Şiir özden sızan bal damlaları ya da özün ölümsüzlüğünün dünyaya yansımalarıdır. 
Dünyaya nizam ve intizam ancak şair ve şair ruhluların çoğalması ile mümkündür. 
1992 yılından bu yana tanıdığım İsmet Erçal şiirliğinin yanı sıra gerçek bir gönül adamı ve bir Kumru sevdalısı. Kumruda taşların ve geçmişin efsaneleri ondan sorulur. Eşine ender rastlanan 40'ın üstündeki gösterileri ile dikkatleri Kumru'ya çekmiştir. Şairlerde bulunması

Kumru'yu Tanıyalım/Bekir Akkaya


A-KUMRU'NUN TARİHİ

Kumru'nun tarihinden söz etmek için, öncelikle Fatsa ve Ünye İlçelerinin tarihine bakmak gerekir. Yüzölçümü 344 kilometrekare ve denizden yüksekliği 450 metre olan kumru ilçe merkezinin kuruluşu çok yenidir. Ancak Fatsa'ya bağlı bölge olarak yerleşimin tarihi çok eskilere kadar gider. Tarihi kaynaklara göre Fatsa ve Ünye merkezlerine İniş ve yerleşme M.Ö.3000 yılına kadar gider. Sahilden iç bölgelere yerleşme ise bu tarihlere kadar dayandığı görülür. Sebep ise, sahilde sıtma hastalığının çok yaygın olması olarak g

Fatsa Pontos Krallarından Farnakes tarafından kurulmuştur. Ünye ise M.Ö. 1270 yıllarında yapılan Truva Savaşları sonucunda sömürge haline getirilmiş bir bölgedir. 2. Farnakes'ten sonra Fatsa Bölgesi'nde ayrı sülaleden gelen Polemen hükümdarlık yapmıştır. Fatsa'dan Trabzona kadar uzanan sahil şeridi ile iç kesimlerde kalan Tokat-Niksar, dolayısıyla kumru Bölgesini kaplayan bir sahada Pont Polamonyan Devleti (Polamonyak) kurulmuştur. 
Kumru ve Fatsa çevresi M.Ö 584-555 yıllarında Pers İmparatorluğunun elinde kalmış, iskender'in M.Ö. 344 yılında Anadoluya geçmesiyle M.Ö. 331 yılında Kumru ve çevresi Perslerden alınarak
 Pont Devletinin hakimiyeti altına girmiştir.

Sülalemiz Haliefendioğulları Şeceresi- Ülkü Kumral Çalışması

BU SAYFALARDAN HİÇ BİR ŞEKİLDE BİLGİ BELGE VE DÖKÜMAN ALINAMAZ
TÜM FOTOĞRAF BİLGİ VE BELGELER BEKİR AKKAYA VE MİRASCILARINA AİTTİR.

Kumru İlçesi (1961)


Sülalemiz Haliefendioğulları'nın Kökeni (Fotoğraf)/ Ülkü Kumral Çalışması

BU SAYFALARDAN HİÇ BİR ŞEKİLDE BİLGİ BELGE VE DÖKÜMAN ALINAMAZ
TÜM FOTOĞRAF BİLGİ VE BELGELER BEKİR AKKAYA VE MİRASCILARINA AİTTİR.

Korgan İlçesini Tanıyalım / Bekir AKKAYA

KORGAN İLÇESİ 
         Orta Karadeniz Bölgesi’nde, ordu iline bağlı bir ilçe olan Korgan, kuzeyinde Fatsa, güneydoğusunda Aybastı, Güneybatısında Niksar, kuzeybatısında Kumru ilçeleri ile çevrilidir. 
            Merkezle birlikte beş belediye ve 16 köyden oluşmaktadır.
            Ordu’ya 91 km olan Korgan,  Fatsa’ya ise 36 km’dir. Kumru'ya ise Fizme yolu istikametinden 17 km'dir.
            Korgan’a gitmek için Samsun’dan gelirken Fatsa girişindeki Elekçi Deresi Köprüsü’nün girişinden sağ tarafa Kumru yoluna girdiğinizde Korgan yoluna da girmiş olursunuz. Elekçi Deresi’nin takip ederek 36 km’nin yarısına gelip sola döndüğünüzde mutlaka Korgan’a ulaşırsınız.
           Ordu İlinin iç kesiminde yer alan Korgan’ın topraklarını Canik Dağlarının uzantılarından Eğrikır Dağı engebelendirir. Dağ ve tepelerden oluşan ilçe topraklarındaki dağların yüksekliği 2.000 m.ye ulaşmaktadır. Bu engebelerin dışında düz alan yok denilecek kadar azdır. 
            Korgan İlçesinde bir çok yayla mevcuttur. Bunlardan  başlıcaları şunlardır. Armutalan Yaylası, Çayıralan Yaylası,
Çobantepe Yaylası, Düzdağ Yaylası, Eğricesu Yaylası, Göltepesi Yaylası, Kürtünlü Yaylası, Osmankolu Yaylası, Taşkesik Yaylası, Karucuk Yaylası, Tepealan Yaylası, Turnalık Yaylası. Bunlardan en önemlisi Korgan Yaylası( Obası) olup Korgan Belediyesi tarafından,ilki 1994 yılında yapılan ve geleneksel hale getirilen oba şenlikleri düzenlenmektedir.Bu şenlikler çerçevesinde;bisiklet yarışları,koşu,futbol

Yeter Artık (Şiir) /Bekir AKKAYA

Bu filmi çok izledik, aynı tas aynı hamam
Gezi eylemleri de filmin sonunda kalan
Görününler masumdur, gizli eldir kuduran
Bu halk artık uyandı para etmez palavra
Yüzde elliye bak ta, kafa yor sen de anla

Unutmadık henüz biz, Ali’yi Fadime’yi
Mecliste “yuh” çekerek, “hadleri bildirmeyi”
Kat sayı engelleri, Küstah çevik birleri,
Kanmaz artık bu millet, “kurtarıcılara” asla
Ak Parti’ye bir bak ta, kafa yor sen de anla

Nizamı kapattınız, Selameti saf dışı
Bu halk ne yazı gördü, ne de yaşadı kışı
Olmayan düşmanlarla “irtica” sofra aşı
Tıktınız, yedirdiniz zorla zulümle halka
Halkın inancına bak, kafa yor sen de anla.

Ordu sizin değil ki, bu halk askerdir asker
Yüzde doksan dokuzlar, yüzde birleri besler,
Semirdiğiniz yeter, zalimlikleriniz yeter,
Bundan sonra size mi, oyumuz yok hiç asla,